Jackson Hole Sempozyumu'nda Merkez Bankası Başkanları Kritik Zirvede Buluşuyor!
Bu hafta küresel piyasalarda dikkatler, Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'na çevrildi. Perşembe günü başlayacak bu etkinlik, dünyanın önde gelen merkez bankası yetkililerini buluşturacak. Sempozyumun en önemli anı, cuma günü Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı konuşma olacak. Yatırımcılar, Powell’ın ileteceği mesajları merakla bekliyor.

Geçtiğimiz hafta dünya genelindeki borsa ve finans piyasalarında, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirimlerine yeniden başlayabileceğine dair olumlu bir atmosfer oluştu. Önümüzdeki hafta ise Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'ndan gelecek olan açıklamalar yatırımcıların dikkatini çekecek. ABD yönetiminin uyguladığı korumacı ticaret politikalarının küresel ekonomi üzerindeki etkilerine yönelik belirsizlikler, ekonomik otoritelerin dikkatini dağıtmadan devam ederken, tarifelerin sonuçlarına dair sinyallerin arandığı makroekonomik veriler de izlenmeye devam ediyor.

POWELL'IN AÇIKLAMALARI BÜYÜK MERAK UYANDIRIYOR
Gelecek hafta ABD'de gerçekleştirilecek Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu, yatırımcıların odak noktası olmaya devam ediyor. Özellikle Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı açıklamalardan elde edilecek sinyallerin, bankanın faiz indirim süreci ve piyasalara yön vermesi bekleniyor. Makroekonomik verilere baktığımızda, geçtiğimiz hafta ABD'de açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) temmuz ayında aylık bazda yüzde 0,9 artış gösterirken, yıllık bazda ise yüzde 3,3 ile beklentilerin üzerine çıktı. Bu durum, tarifelerin enflasyona olan etkileri hususunda kaygıları tekrar gündeme getirdi.
Uzmanlar, bu enflasyon verilerinin ardından para piyasalarında Fed'in faiz indirim sürecine dair fiyatlamalarda değişimler yaşandığını belirtiyor. Yıl sonuna kadar toplamda 50 baz puanlık bir indirimin fiyatlandığı ifade ediliyor. Para piyasalarında eylül ayında Fed'in 25 baz puanlık bir faiz indirimine kesin gözle bakılmaya devam ederken, bazı Fed yetkililerinin daha şahin bir dil kullanması ve hükümet otoritelerinin Fed'e yönelik sert eleştirileri, parasal gevşeme konusunda belirsizliklerin sürmesinde etkili oluyor.

FED YETKİLİLERİNDEN FAİZ İNDİRİMİYLE İLGİLİ BEYANAT
Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, önceki hafta yaptığı açıklamada, iş gücü piyasasının güçlü kalmaya devam etmesi durumunda bu yıl tek bir faiz indiriminin uygun olacağını ifade etti. St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem, eylül toplantısında faiz oranlarının indirilip indirilmeyeceğine dair karar vermek için henüz erken olduğunu dile getirdi.
Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ise kalıcı fiyat baskılarının artıp artmadığını görmek için en az bir enflasyon raporu daha beklediğini belirtirken, son çıkan üretici enflasyonu verilerinin hafif bir rahatsızlık kaynağı içerdiğini söyledi. Bu süreçte, önümüzdeki yıl mayıs ayında görevi sona erecek olan Fed Başkanı Jerome Powell'ın halefinin kim olacağına dair belirsizlik sürüyor. ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz hafta bir sonraki Fed başkanı adayı hakkında "biraz erken" bilgi verebileceği sinyalini verdi.

TRUMP VE PUTİN'İN GÖRÜŞMESİ GERÇEKLEŞTİ
Yoğun ekonomik gündemin ek olarak, ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Anchorage, Alaska'da gerçekleşen Elmendorf–Richardson Üssü'ndeki görüşmesi dikkat çekti.
"Barışın Peşinde" temasıyla gerçekleştirilen toplantının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Trump, önemli adımlar attıklarını ancak nihai bir anlaşmaya ulaşamadıklarını söyledi.
Putin ise Ukrayna'daki durumun, Trump ile gerçekleştirdikleri zirvenin ana konularından biri olduğunu ifade ederek, "Trump ile geliştirdiğimiz anlayışın, hedefe ulaşmamıza ve Ukrayna'da barışın sağlanmasına katkı sağlayacağını umuyorum," dedi. Trump'ın zirve sonrası ABD basınına yaptığı açıklamada, bundan sonraki süreçte Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Avrupa liderlerinin katılımıyla sürecin ilerleyeceğini belirterek, "Şimdi bunu çözmek tamamen Zelenskiy'e bağlı. Avrupa ülkeleri de biraz katkı sağlamalı ancak nihai karar Zelenskiy'e ait," dedi.

NEW YORK BORSASI YÜKSELDİ
Bu gelişmeler ışığında, New York borsasında geçen hafta alım yönlü bir seyir izlendi. Haftalık bazda, S&P 500 yüzde 0,94, Nasdaq endeksi yüzde 0,81 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,74 değer kazandı.
ABD'nin tahvil piyasalarında ise geçen hafta satıcılı bir atmosfer hakimdi. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, haftayı yüzde 4,32 seviyesinde tamamlarken, emtia tarafında ise altının ons fiyatı geçen haftayı yüzde 1,84 azalışla 3,335 dolara, gümüşün ons fiyatı yüzde 0,9 düşüşle 38 dolara inerek tamamladı. Brent petrolün varili ise yüzde 0,1 gerileyerek 65,77 dolardan haftayı kapattı. Dolar endeksi, faiz indirim beklentilerinin güçlü kalmasıyla haftayı yüzde 0,3 düşüşle 97,9 seviyesinden tamamladı.
18 Ağustos itibarıyla başlayacak haftada, salı günü konut başlangıçları ve inşaat izinleri, çarşamba Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanakları, perşembe haftalık işsizlik maaşları, imalat sanayi ve hizmet sektörü Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), ikinci el konut satışları takip edilecek. Perşembe günü ayrıca Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu başlayacak. Cuma günü ise Fed Başkanı Powell'ın sempozyumda yapacağı konuşma yatırımcılar tarafından büyük bir ilgiyle bekleniyor.

AVRUPA BORSALARINDA YÜKSELİŞ GÖZLEMLENDİ
Avrupa borsaları geçtiğimiz hafta olumlu bir seyir izlerken, gelecek hafta açıklanacak Avro Bölgesi ve İngiltere'deki enflasyon ile Almanya'daki büyüme verileri yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. Bölge borsalarında, Fed’in faiz indirim sürecine yeniden başlayacağına dair beklentiler ve Trump-Putin görüşmesine yönelik iyimserlik, risk iştahının artmasına neden oldu.
Makroekonomik verilere göre, Avro Bölgesi ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde, önceki çeyreğe göre yüzde 0,1, yıllık bazda ise yüzde 1,4 büyüme kaydetti. İngiltere ekonomisi ise aynı dönemde yüzde 0,3'lük bir büyüme gerçekleştirdi. Beklenti ise bu çeyrekte büyümenin yüzde 0,1 olacağı yönündeydi. Almanya’da temmuz ayında gerçekleşen enflasyon, aylık yüzde 0,3, yıllık bazda ise yüzde 2 ile piyasa beklentilerine uyum sağladı.
Geçen hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,47, Fransa’nın CAC 40 endeksi yüzde 2,33, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 2,47, Almanya’da ise DAX endeksi yüzde 0,81 oranında yükseliş gösterdi. Gelecek hafta açıklanacak veriler arasında pazartesi Avro Bölgesi'nde dış ticaret dengesi, çarşamba İngiltere ve Avro Bölgesi’nde tüketici enflasyonu, Almanya'da üretici enflasyonu, perşembe günüyse bölge genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI’ları, cuma günü de Almanya’da büyüme verileri yer alıyor.

ASYA BORSALARI YÜKSEK RİSK İŞTAHI SERGİLİYOR
Geçtiğimiz hafta Asya borsalarında alış ağırlıklı bir seyir gözlemlenirken, ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin'e uygulanan gümrük vergilerini 90 gün erteleyen bir kararnameyi imzalaması ve Fed’in faiz indirim beklentileri, bölgede yüksek risk iştahının devam etmesine neden oldu. 90 gün erteleme kararı, ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmelerinin daha detaylı bir şekilde yapılabileceği umudunu artırdı ve bu gelişmeler tarife konusundaki endişeleri azalttı.
Makroekonomik verilere göre, Japonya ekonomisi ABD’nin gümrük vergilerine rağmen ikinci çeyrekte beklenenden daha iyi bir büyüme gösterdi. Ülkede Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) önceki çeyreğe göre yüzde 0,3, yıllık bazda ise yüzde 1 artış kaydetti. Geçtiğimiz hafta ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Japonya Merkez Bankası'nın enflasyon riskiyle başa çıkma konusunda geri kaldığını belirterek, bankanın faiz artırımı yapmasının mümkün olduğunu ifade etti. Uzmanlar, beklenmedik büyümenin BoJ'un faiz artırmalarına yönelmesinde önemli bir etken olacağını düşünüyor.
Çin tarafında ise temmuz ayında yıllık bazda perakende satışların yüzde 3,7 artış göstermesi beklenenin altında kalırken, sanayi üretimi de yıllık yüzde 5,7 ile tahminleri karşılayamadı. Temmuzda ülkedeki işsizlik oranı ise yüzde 5,2 olarak belirlendi. Ayrıca sabit sermaye yatırımları, temmuzda yüzde 1,6 artış ile beklentileri karşılayamadı. Uzmanlar, Çin'deki zayıf ekonomik verilere dayalı olarak, hükümetin ekonomiyi destekleme yolları arayabileceği ihtimallerini güçlendirdi ve bu durum piyasalarda alım işlemlerine zemin hazırladı.
Merkez bankaları açısından, Avustralya Merkez Bankası (RBA) politika faizini 25 baz puan düşürerek yüzde 3,60 seviyesine indirdi. Banka, dünya ekonomisindeki belirsizliklerin sürmeye devam ettiğini vurgularken, ABD’nin tarifeleri ve diğer ülkelerin politikalarının belirli bir netlik kazanmaya başladığını kaydetti. Bu bağlamda, haftalık verilerde Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,70, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,65, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,49 ve Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,73 değer kazandı.
Gelecek hafta çarşamba günü Japonya'da dış ticaret dengesi, çekirdek makine siparişleri ve Çin'de kredi faiz oranları, cuma günü ise Japonya'da enflasyon verileri takip edilecek.

YURT İÇİ PİYASALARDA TCMB ENFLASYON RAPORU GÜNDEMDİ
Ülke genelinde, geçen hafta genel olarak satıcılı bir hava yaşandı ve BIST 100 endeksi haftayı yüzde 0,93 düşüşle 10.870,57 puandan kapattı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın 3. Enflasyon Raporu bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, 2025 yılının sonunda enflasyonun yüzde 25 ile yüzde 29 arasında olacağı öngörüsünde bulundu. 2026'nın sonu için tahminlerinin ise, enflasyonun yüzde 13 ile yüzde 19 arasında gerileyeceği yönünde olduğunu ifade etti. Ayrıca, veri akışına bağlı olarak değişebilecek enflasyon tahminlerinin yanı sıra, olağanüstü bir durum yaşanmadığı sürece değişmeyecek ara hedeflerin açıklanacağını belirtti. Bu bağlamda, "Ara hedefler içsel para politikası patikasını belirlerken referans olarak alınacaktır. Böylece, kontrol ufku içerisinde enflasyonun ara hedeflere yakınsaması sağlanacaktır," dedi.
Karahan, "Önceki raporlarda yer alan 2025 sonu enflasyon tahminimizi yine yüzde 24 olarak koruyoruz. 2026 ve 2027 için belirlediğimiz enflasyon hedefleri ise sırasıyla yüzde 16 ve yüzde 9 olmuştur," açıklamasında bulundu. Dolar/TL, haftayı önceki haftalık kapanışın yüzde 0,4 üzerinde 40,8330'dan tamamladı.
Gelecek hafta yurt içinde pazartesi konut fiyat endeksi, salı işsizlik oranı, uluslararası yatırım pozisyonu, perşembe tüketici güven endeksi, cuma ise finansal hizmetler güven endeksi verileri izlenecek.
```